Uzun yıllar uyuşturucu üzerine araştırmalar yapan biri olarak bu yazımda sizlere artan uyuşturucu kullanımının sebeplerini ve kullanıcılarının ruhsal çözümlemelerine değineceğim.
Öncelikle şunu söylemeliyim, benim gördüğüm uyuşurucu bağımlılarının hiçbiri cahilliğinden veya bilgisizliğinden uyuşturucuya başlayan insanlar değillerdi. Hepsi uyuşturucu çeşitlerini ve etkilerini iyi bilen, çevresinde uyuşturucu bağımlıları olan ve uyuşturucunun insanı ne hale getirdiğini gören insanlardı. Peki insan neden bunları bilmesine rağmen uyuşturucuya başlar ve hayatını mahveder ? Sıklıkla aldığım cevap şu, "yaşadığımız hayat mıydı sanki hocam". Yani burdan anlayacağınız üzere bu kişiler yaşadıkları hayattan tatmin olmuyor veya bazı ciddi sıkıntılarından dolayı hayatta doyuma ulaşamıyorlar . Bu problemler genel olarak ailevi, çevresel, maddi veya duygusal hayatlarında meydana gelen problemlerdir. Bu da motivasyonlarını doğrudan etkiler. İçinde bulunduğu boşluktan bir çıkar yolu arayan birey derin bir arayış içine girer. Mutlu olmak, sıkıntılarından kurtulmak adına sürekli birşeyler arar ve uyuşturucuya sarıldığındaysa ipler tamamen kopar. Çünkü uyuşturucu, insanın mücadeleci ruhunu kaybetmesine neden olur. Çoğu kullanıcıların tüm yaşamsal motivasyonu da malesef bu maddeler olmuştur. Tam da bu yüzden bağımlılık tedavilerinin başarı oranı çok düşüktür. Yüksek motivasyon, istek ve azim gerektiren bu tedavilerde, istatistiklere göre tedaviye başlayan her 5 kişiden sadece 1'inde düzelme görülür. Bu yüzden bireyi uyuşturucuyu kullanmadan önce tedavi etmek gerekir. Ağır bunalım atlatan ve uyuşturucuya ulaşması kolay olan kişilerin psikolojik destek alması şarttır. Çünkü her uyuşturucu ilk kullanımdan itibaren "istek" yaratır. Sonrasındaysa istemeninde ötesinde delicesine bir arayış ve bağlanma olur. Kullanan bir okuruma söylemek istediğim tek şey şudur;
"Yaşamsal doyuma ulaşmak için kullandığın o maddeler, gün gelecek seni daha büyük doyumsuzlukların pençesine düşürecektir."
Uyuşturucunun Azmettiricileri
Artan nüfusla birlikte doğru orantılı olarak artan geçim sıkıntısı,
Gençlerin ayaklarının üzerinde durmasının zorlaşması,
Tüketiciliğin yarattığı doyumsuzluk ve tatminsizlik,
Kalabalıklar içinde insanın kendini yalnız hissetmesi,
Düzensiz yaşam şeklinin yaygınlaşması ve ahlaki değer yargılarımızın azalması,
Filmlerde ve tv programlarında özendirici yayınların yapılması .
İdol alınan ünlü insanların bağımlı karakterler olması.
Arkadaş gruplarında sıkça konusunun geçmesi ve merak edilmesi.
Kendini aykırıklıkla kanıtlama ve ilgiyi üzerine toplama çabası.
Psk. Hasan Cemre Aslıhak
Comments